4 Çalı - Kocadağ
4 Çalı - Kocadağ bir gelin dansında donup kalmış = Kocadağ berrak, aydınlık, beyaz bir gelin başı gökyüzü mutlu samimi bu lekesiz beyaz atlasa çarpıp akseden sarımsı pırıltılarla karın saltanatına isyankar güneş belli ki, gökyüzü beyaz, dağlar bembeyaz, göl kurşuni ne bir ses, ne uçan bir kuş, ne de bir kıpırtı ben de fazlayım bu mozayığa papatyalar henüz açmış tüm çiçeklerini bir daha görebileceğim bir manzara değil iz bırakamıyorum. bu pürüzsüz gelinliğe durup bakakalıyorum, öylece soluksuz, sanki hayretten yutmuşum dilimi yaslandığım karlı çalıdan ıslanmıyorum, kış üşütmüyor, ayaklarımı, yanaklarımı hissediyorum, yorgunluk değil dünya sadece bana aitmiş gibi tatlı bir bahtiyarlık hissi sarhoşluk belki kurşuni gökyüzünü gölde seyrediyorum, buz gibi, içim ürperiyor, yapayalnızlığım aklıma geliyor. etrafımı çepeçevre kuşatmış dünya... bu koskoca dünya sadece benim için var sanki secde eder gibi Karagöl Karagöl’deki durgun su, sudaki gökyüzü, ve suya baş eğen Kocadağ saltanatıma ortak istemiyorum bencillik mi İbrahim Çelikli |